Kültepe ve Asurlular
Yörede yapılan bilimsel çalışmalar ışığında, yerleşmenin başlangıcı M.Ö. 3. bin yılın ortalarına kadar uzanmaktadır. Kayseri Ovası'nda tarih öncesi ve tarih çağlarındaki yerleşmeyle ilgili en önemli bilgiler, Kültepe Höyüğü'nde (Kaniş-Karum) yapılan kazılar sonucu elde edilmiştir. Bu höyük, İç Anadolu'daki en büyük höyüklerden biri olup, eldeki bilgilere göre, yalnız Kayseri'nin değil, Anadolu'nun da geçmişini aydınlatması bakımından çok önemli bir yerleşmedir.
Kültepe, Kayseri Ovası'nın kuzeydoğusunda, Karahöyük Köyü'nün sınırları içindedir ve yerleşme merkezinin güneyindedir. M.Ö. 3. bin yılın ortalarından başlayarak Roma Çağı'na kadar oturulan höyüğün hemen yanında ikinci bir yerleşim birimi veya aşağı şehir vardır ki, burası da Kaniş Karum’udur. Burada daha çok Asurlu tüccarlar oturmuşlardır.
Assurlu tüccarlar yazıdan başka silindir mühürler, madencilik, tapınak ve tanrı fikirlerini de Anadolu'ya getirmişlerdir. Böylece Anadolu'nun yerli sanatı, Mezopotamya sanatının etkisi altında gelişerek kendine has yeni bir sanat anlayışını ortaya koymuştur. Bu sanat daha da gelişerek Hitit sanatının temelini oluşturmuştur.
Asur ticaret kolonilerinin dönemi, M.Ö. 1850-1800 yılları arasında sona ermiştir. M.Ö. 1900-1750 yılları arasındaki Asur Ticaret Kolonileri Çağı'nda Kültepe'de canlı bir ticaret hayatı olmuştur. Höyükte, Hitit Çağı (M.Ö. 1800-1200), Geç Hitit Çağı (M.Ö. 1200-700) ve Frig Çağı'nı (M.Ö.800-650) ihtiva eden katlar bulunmuştur.
Kapadokya'nın "güzel at yetiştirilen ülke-güzel atlar ülkesi" anlamına gelen adı da Asurlular'ın mirasıdır. Asurlular'ın Katpatuta adını verdiği bölge Persler döneminde Kapadokya adını almıştır. |